Avrupa Siyasi Danışmanlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Necati Özkan’ın Seçim ve İletişim Konferansı’ndaki konuşmasını dinledikten sonra, bir süredir okumaya niyetlenip bir türlü uygun zamanı yaratamadığım “Obama’nın Liderlik Sırları” adlı kitabı, bir an önce okumam gerektiğinin farkına vardım. Kitabı bir solukta bitirdim ve böylece yapılacaklar listemdeki bir maddeyi daha tamamlamış oldum. Elbette bitirir bitirmez de sizlerle paylaşmak istedim:)
Necati Özkan tarafınan yazılan Obama’nın Liderlik Sırları, Amerikan tarihinde hem ırk hem de din bakımından devrim niteliğindeki bir liderin yaratılışını konu alıyor. Bu yıl MediaCat Kitapları tarafından yayınlanan kitap, 4 ana bölüm ve 184 sayfadan oluşuyor.
Kitabın ilk bölümü Zamanın ruhu, İmkansız aslında imkansız değildir, Barack Obama’nın kökleri, ikinci bölümü Obama vs Billary, Sihir ürünün kendisindedir, Başkanlık yarışı başlıyor, Obama ve sosyal ağlarla pazarlama, Hillary cephesinin stratejisi, Yeni viral kampanyalar, üçüncü bölümü Obama vs Mccain, İlk görüşte aşk, dördüncü bölümü ise Obama dersleri ve Obama neden kazandı? alt bölümlerinden meydana geliyorr.
Necati Özkan, Obama’nın Liderlik Sırları’nda siyasetçi ile aday ilişkisini şöyle tanımlıyor:
Bir toplantıda tanıştırılan iki yabancı, ilk görüşte birbirlerinden etkilenmezlerse sonradan birbirlerini sevebilecekleri bir ortam yaratma şansları çoğu kez kalmaz.

Necati Özkan
Yeni bir siyasetçi ile seçmenin ilk buluşmasında da aynı şey olur. Seçmen o yeni siyasetçiyi ilk karşılaşmada ya sever ya da daha o gün bir kenara fırlatıp atar. Kenara fırlatılıp atılmış siyasetçi o günden sonra ne yapsa beyhudedir. Kolay kolay seçmenin kalbini kazanamaz. Ne var ki çoğu siyasetçi seçmenin sevgilisi olmayı başaramadığını pek anlamak istemez. Kendini, partisini, ülkesini boş yere yorar, yıpratır.
Obama, dünya kamuoyunun (çok dikkatli entellektüeller ve aydın kesim hariç) yeni tanıdığı bir siyasetçi. Dünya siyaset sahnesine çıktığı ilk günden itibaren sevildi Obama. Hem kendi ükesinde, hem de ülkesinin dışında.
Obama, yıllar önce kendisine çizdiği bir yol haritasıyla bu günleri hayal etmiş; umut ekmiş, umut biçmiş bir lider. Elde ettiği bu ilk ve büyük zaferle tek başına, sadece bir ırkın ya da ülkenin değil, tüm dünyanın umudu olabilmeyi başardı.
Obama’nın seçim kampanyasının tarihin gördüğü en büyük bütçelerden biri olduğunu ifade eden Özkan, Obama’nın Amerikan tarihine geçen büyük zaferinin ardında 15 temel nedenin bulunduğunu yazmış. İşte bunlardan birkaçı:
Obama kazandı çünkü zamanın ruhunu temsil ediyor.
Obama kazandı çünkü birinci sınıf bir lider.
Obama kazandı çünkü değişim ve umut kelimelerinin içini doldurdu.
Obama kazandı çünkü insanlara seni seviyorum demeyi başardı.
Obama kazandı çünkü gençlere inandı.
Obama kazandı çünkü inançlarını yitirmiş insanların umutlarını diriltti.
Obama kazandı çünkü YENİ MEDYANIN özüne vakıftı!
Burada benim ilgimi en fazla çeken iki ifade, sizin de tahmin edeceğiniz üzere “genç” ve “yeni medya” oldu. Kitabın yalnızca siyasi yönden değil, bir liderin yaratılışındaki iletişim stratejilerinin en kritik noktalarını açığa çıkarması yönünden de son derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Gençler ve yeni medyayı kullanan ve şu an kullanmasa da oldukça yakın bir gelecekte kullanmak zorunda kalacak iletişimciler… Sizlere tavsiyem, Obama’nın Liderlik Sırları’nı ilk fırsatta okumanızdır:)
Friendfeed Yorumları
Zamanlama, inandırıcılık, umut vaadetme, değişim, halkı kucaklama,güenilirlik ve bütün bunları uygun bir mecrayla anlatabilme… Lider böyle olunuyor. Bir de ülkemize bakın kimleri bu vasıflara yakıştıracaksınız. Neden uygun değiller, birazcık düşünün. Geri kalmışlığımızın nedenlerini belki birlikte çözeriz.