1980 yılı Rock dünyası için kötü bir başlangıca sahip. Neden diye soracak olursanız Avustralya kökenli Young kardeşler icadı AC/DC’nin vokalisti Bon Scott, şubat ayında yüksek miktarda alkole bağlı olarak hayata veda etmişti. Bu gerçekten rock dünyası için olduğu kadar AC/DC içinde çok kötü bir durumdu zira Scott gruba 74 yılında katıldıktan sonra grubun tanınırlığı artmaya başlamış ve önce Let There Be Rock ardından da 79 yılında çıkan Highway to Hell ile tüm dünyada bilinir olmuştu.
İşte bu ortamda Scott’ın kaybından sonra grup üyeleri bir araya gelip dağılmayı bile konuşur ama ardından yola devam etme (iyiki devam etmişler) kararı alırlar ve önce gruba Brian Johnson’ı dahil eder ardından da mayıs ayında stüdyoya kapanırlar. Bu çalışmanın ürünü olan Back in Black Temmuz 1980’de yayınlanır. Back in Black şu anda bile hala birçok müzik otoritelerince hem grubun en başarılı hem de AC/DC’nin Rock’n Roll’dan Hard Rock’a geçiş albümü olarak sayılmakta. Albümün kapağı Bon Scott’ın anısına siyah olarak çıkar (Metallica, Black Albüm’de etkilenmiş olsa gerek).
Back in Black, birbirinden güzel 10 şarkı ve 42 küsür dakikalık süresiyle gerçekten mükemmel bir albüm. Açılışı yapan Hells Bells için grup istediği çan sesini bulamadığından üzerinde grubun ismi yazılı çanı yaptırmıştır. Bu çan (ya da çanlar) hala konserlerde taşınmakta ve Brian Johnson’ın çanı çalmasıyla grup şarkıya girer. Hells Bells ayrıca kendine has bir futbol klübü olan FC Saint Pauli’nin maçlarında da en çok dinlenilen şarkılardan. Hemen ardından gelen Shoot to Thrill ise mükemmel bir yol şarkısı olsa gerek (hoş albümün hepsi öyle ya). Hatta bir efsaneye göre bu şarkı Amerika’da altı eyalette araba kullanırken dinlenilmesi yasak şarkılar arasında! Albüme ismini de veren Back in Black ise kesinlikle bir klasik.
Albüm şu ana kadar ulaştığı 50 milyonluk satışıyla da tüm zamanların en çok satan albümleri sıralamasında hep en üst sıralarda yer alıyor. Son baktığım sonuçlara göre şu anda bu listede dördüncü başka bir kaynağa göre ise ikinci sırada. Back in Black’in, Amerikan Death Metal grubu Six Feet Under tarafından baştan sona coverlandığını da ekleyeyim.
Kapanıştan önce son bir parantez de sadece AC/DC’nin değil rock tarihinin en güzel şarkılarından birisi olan You Shook Me All Night Long’a açmak lazım. Led Zeppelin hatta Jeff Beck tarafından da söylenen You Shook Me isimli şarkının nakaratında geçen bir cümleden çıkan bu şarkı müziği, sözleri, Brian Johnson’ın müthiş vokali ve Angus Young’ın attığı ve tüm zamanların en güzel 100 rock solosu listesinde 80. sırada yer alan solosuyla ölümsüzler listesinde yer alıyor. Elbette birçok coverının olduğunu ve ne hikmetse Celine Dion gibi birisi tarafından da coverlandığını söyleyeyim. En kötü coverlar listesinde banko ilk 10’a gireceğine eminim.
Bu albüm ile ilgili seçtiğim şarkılara geçmeden önce son olarak albümün sevdiğimiz efsane dizi Supernatural’de çok kullanıldığını ve orada da özellikle Dean Winchester ve 67 model Chevrolet Impala’sına çok yakıştığını ekleyeyim. Burada elimden geldiğince en iyi yabancı albümler hakkında yazılar yazmaya çalışıyorum. Bundan önce yazdığım Metallica ve Ktulu hakkındaki yazıda ilk satın aldığım albümün yazısı bu değil demiştim. Back in Black’de ilk satın aldığım albüm hakkında bir yazı değil ama Back in Black, ilk satın aldığım albümü yapan grubun başka bir albümüydü:) Eh diğerini yazana kadar herkese iyi dinlemeler o zaman…
Back in Black
Hells Bells – Live
You Shook Me All Night Long
İmajlar: dbgeekshow.blogspot.com, acdc.com
No comments yet... Be the first to leave a reply!