“Karun kadar zengin” sözünü bilmeyen yoktur. Bu sözle Antik çağ mitolojisinde dokunduğu herşeyin altın olması için tanrılara yalvaran ve bunun sonucunda sonsuz mutluluğa kavuşacağını sanan Kral Karun ile Tevrat ve Kuran’da adı geçen, aşırı zenginliğe sahip olmasının getirdiği kibirle Musa’ya karşı gelen Kral Karun’dan mı bahsedilir bilinmez. Ancak günümüzde Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen hazinenin parçaları Lidya Krallığı’nın Uşak’ın Güre ilçesinde bulunan kalıntılarına ait.
Halk arasında bu hazineler hakkında o kadar çok efsane dolaşıyor ki, hepsi bir filme konu olacak derecede ilgi çekici. Çocukluğumun yaz aylarının geçtiği Uşak’ta büyüklerin bize bu efsaneleri anlattığını biraz biraz hatırlıyorum. Toprağı kazıp kapalı mezarların içinden altınları çıkaranların başına olmadık şeyler gelmiş. Hava birden değişmiş ve biri orada ölmüş, biri korkudan aklını kaçırmış, birinin gözleri görmez olmuş. Hazinenin laneti yayılmaya başlamış ama başkaları ne olursa olsun altınları çıkarmaya niyetlenmiş. Karun’un hazinesini satarak neredeyse Karun kadar zengin olmuşlar ama hayatları boyunca belalardan ve felaketlerden kurtulamışlar. Amansız hastalıklar sonucunda ölürlerken hiç paraları da kalmamış.Bu hikayeler böyle uzar gider.
Uşak Müzesi’ni gezerken bu hikayelerin gerçek yönleri ile karşılaştım. 1965-68 yılları arasında hırsızların çıkarttıkları kalıntılar yurtdışına kaçırılmış ve Türkiye’yi getirilmesi oldukça uzun zaman sürmüş. Tarih açısından fazlasıyla değerli olan bu kalıntılar ve hazineler Lidya Krallığı döneminden kalma en iyi ve dolayısıyla en önemli örnekler. 1968 yılında kaçakçılar buldukları mezar odasındaki duvar resimlerini parçalayarak çıkarmışlar ve 40.000 TL’ye satmışlar.
Aktepe Kümülüsü Mezar Duvar Resimleri
Kanatlı Denizatı Broşu ise Karun Hazinelerinin en önemli parçalarından. 1965 yılında mezarın içinden Karun Hazineleri bulanların değerinin ne kadar olduğunu bilmedikleri için 78.000 TL’ye satılmış. Bu parçaların arasında Kanatlı Denizatı Broşu da bulunuyormuş tabii ki. 2006 yılında müzedeki yeri sahtesiyle değiştirilen ve yurtdışına kaçırılan som altından yapılmış bu eser Mart ayında Türkiye’ye getirilmişti ancak Uşak Müzesi’nde yerini alması biraz daha zaman alacak gibi. Ben gezerken maalesef sahte olanı sergileniyordu.
Karun Hazineleri – Kanatlı Denizatı Broşu
Lidya Kralı Karun’un Pers Kralı Kyrus’a yenilmesinin ardından Perslerin egemenliğe geçen bölgede o döneme ait kalıntıları da görmek mümkün. Bunlardan en dikkat çekeni kanatlı güneş kursu şeklinde gerdanlık.
Pers dönemine ait Kanatlı Güneş Kursu Şeklinde Gerdanlık
Daha sonraki dönemlerde Bizans ve Roma hakimiyetine bölgede o döneme ait pek çok eser günümüze kadar ulaşmış. Çoğunlukla heykel, mimarı parçalar, lahitler ve ev eşyaları olarak müzede sergileniyor.
Roma Dönemi Heykellerinden
Değer biçilemeyen Karun Hazineleri ile Uşak ve civarının önemli tarihi kalıntılarının sergilendiği Uşak Müzesi’ni gezince bir yandan üzüntü duymadım değil. Bölgenin tarihi zenginliğine bakılacak olursa müze alanı oldukça küçük kalıyor. Girişteki küçük bahçeye öylesine yerleştirilmiş bir çok mimarı kalıntı var, hatta bazılarının üst üste dizildiğini bile söyleyebilirim. Müze alanının dar olması sebebiyle de bulunan eserlerin sadece yüzde 10’u sergilenebilmiş ki, Karun Hazinelerinin sergide olmayan parçaları da bunlara dahil. Ama yeni ve daha büyük bir müzenin yapılacağı haberi de var. Umarım kısa sürede yapılır.
Aşağıda müzeden fotoğraflar paylaşıyorum. Merak edenler Kültür Bakanlığı sitesinden müzenin sanal turunu yapabilirler.
Karun Hazinelerinden – Yonca Ağızlı Gümüş Vazo
Karun Hazinelerinden – Aslan Başlı Altın Bilezik
Çeşitli dönemlere ait paralar
Karun Hazineleri kazısında çıkan duvar resmi
Duvar Kaplaması – Dikkatli bakılınca haçın altında
kuru kafa resmi görülüyor.
No comments yet... Be the first to leave a reply!