Uzun zaman yazı yazamadığınızda feci bir boşluk oluşuyor orası kesin. Yazacak anlatacak o kadar çok şey var ki! Ama son dönemlerin temposuna bir de taşınma vs. eklenince vakit gerçekten kalmıyor. Düşünün ki daha Hobbit 2: Desolation of Smaug’u bile yazamamış durumdayım.
Ama son 2-3 haftadır kesintisiz Pearl Jam’in son albümü Lightning Bolt’u evde, iş yerinde, arabada her yerde dinleyince diyorsunuz ki tamam artık bırak suskunluğu ve geç klavyenin başına. Lightning Bolt, Pearl Jam’ın 2013’ün sonlarında yayınladığı onuncu stüdyo albümü. 1991 yılında Ten ile başlayan yolculukta ise aradan geçen 22 yıldan sonra grubun ilk yıllarını çok net hatırlatan kesinlikle çok ama çok başarılı bir çalışma.
Albümün geneline baktığımızda ise 12 şarkı da birbirinden başarılı ama bazı şarkıların biraz öne çıktığını net bir şekilde görebiliyoruz. Bu konuda birincilik ise birçok kişi de olduğu gibi benim açımdan da Sirens’a ait. Bazılarına göre yeni bir Black olarak adlandırılan şarkı Gossard’ın izlediği bir Roger Waters konseri sonrasında üzerinde çalışmaya başladığı bir şarkı. Elbette benim gibi bir fanatik için Black’le kıyaslama çok ciddi bir yorum ama kesinlikle günümüzün Black’i ifadesini hak ediyor. Sirens ayrıca Loop’a alınan şarkılar listemde de kendisine güzide bir yer edinmiş durumda. Üstüste kaç kere dinlenebilir hala yanıt verebilmiş değilim zira sayamayacak kadar çok olabiliyor.
Albümde dikkatimi çeken yapımlardan ikisi de her haliyle Pearl Jam kokan Getaway ve Mind Your Manners bunlara ek olarak akılda kalıcı ritmiyle Infallible, blues ezgilerini andıran Let the Records Play, Pearl Jam’in hüzünlü şarkıları arasında girebilecek Future Days ve Yellow Moon’da başarılı şarkılar. Ayrıca daha önce Eddie Vedder’ın Ukulele Songs albümünde de yer alan Sleeping By Myself’in güzel bir Pearl Jam yorumu da albümde var. Hatta şarkının bu hali bana nedense Into the Wild soundtrack’i hatırlattı. Bu arada Lightning Bolt’ta güzel bir şarkı ve 10. stüdyo albümünü çıkarmış Pearl Jam’in tarihinde ilk defa albüme ismini veren bir şarkı olması nedeniyle de ayrı bir öneme sahip. Ek olarak albümde yer alan her bir şarkı için de başarılı bir illüstrasyon çalışması yapılmış. Gerek albüm kapağı gerekse tüm şarkılar için yapılan çizimler bence son derece başarılı.
Geçenlerde çok sevdiğim hatta kadim dost diye adlandırdığım bir arkadaşım Almanya’daki Camel konserinden bahsetmiş ardından da “adamlar 70’li yılların progressive rock grubu ama 2014’de bile (hem de Bardens gibi ölen üyelere rağmen) hala konser salonlarını doldurup taşırıyorlar” diye eklemişti. Camel’ı da çok seven birisi olmama rağmen bu hissi Pearl Jam özelinde çok daha iyi anlayabiliyorum galiba zira daha ortaokula giden bir çocukken Jeremy ile tanıştığım Pearl Jam, Lightning Bolt ile hem beni 23 yıl öncesine götürüyor hem de o heyecanı, coşkuyu ve koşma hissini başından sonuna aynı şekilde hissettiriyor.
Kesinlikle albümü edinin ve bilgisayarınızdan hiç silmeyin. Bu kadar lafın sonunda albümde dinlemekten bıkmadığım şarkılardan üç tanesi de aşağıda. Coşkulu girişiyle Getaway ardından daha da coşturan Mind Your Manners ve son olarak elbette Sirens. İyi dinlemeler…
İmajlar: rollingstone.com, theskyiscrape.com, billboard.com
Getaway
Mind Your Manners
Sirens
No comments yet... Be the first to leave a reply!