Deniz kestanelerini bilir misiniz? Benim bildiklerim çocukluğumun acıyla karışık hatıralarında saklı: Deniz oyunları sırasında farkında olmadan üstüne basılan ve ardından çığlıklara, ağlamalara, anne avutmalarına ve toplu iğneyle başlayan ince bir uğraşa ait. Oysa ki, dikenlerle çevrili kabuğun içinde ender rastlanan ve elde etmek için bütün bir zahmete değen eşsiz bir lezzet saklıymış. Biz hala daha deniz kestanelerinin üstüne basmaktan kaçaduralım, nasıl leziz bir yemek haline geldiğini Aşk Tarifi’ni izlerken Hassan maceralı, komik ve lezzetli hikayesiyle anlatsın.
Aşk Tarifi 2014 yapımı Amerika menşeli film olmasına rağmen; hikayesi itibariyle Hint ve Fransız mutfağının anlatıldığı, Hindistan ve Fransa topraklarını seyrettiğimiz kültürlerarası bir film. Yönetmen koltuğunda Lasse Hallström otururken, başrollerde Helen Mirren, Om Puri, Manish Dayyal ve Charlotte Le Born yer alıyor.
Filmin hikayesi ise kısaca şöyle: Hindistan’da aile geleneği olarak lokanta işleten Papa Kadam (Om Puri), özellikle asil İngiliz müşterilerine sunduğu yemekleriyle yerel bir üne sahiptir. Eşi ve çocuklarının her kademede çalıştığı lokantası siyasi gündemin yoğun olduğu günlerde bir akşam saldırıya uğrar ve sonrasında derin bir acının külleri kalır geriye. Papa Kadam çocuklarıyla birlikte ülkesini terk etmek zorunda kalır, zorlu ve maceralı bir yolculuk sırasında Fransa’nın yeşilin ortasında konumlanmış romantik bir kasabasında zoraki molaları sırasında buraya yerleşmeye karar verirler. Hindistan’da bırakmak zorunda kaldıkları lokantalarını anımsatan boş ve yıpranmış bir mekanı hem kendilerine ev hem de kasabaya yeni lezzetler sunacakları bir lokanta haline getirmeye karar verir. Ancak bu karar milli duyguları ağır basan kasabada mücadeleyi de beraberinde getirecektir. Papa Kadam’ın büyük oğlu Hassan, Fransız mutfağının sırlarını keşfetmeye başlayarak yeteneğini değerlendireceği fırsatları da bu kasabada yakalar. Lokantalarının tam karşısında yer alan ünlü ve yemekleriyle tescilli Fransız lokantasının sahibi Madam Mallory’nin ilk baştaki çekimserliği sonradan yardıma ve en büyük desteğe dönüşür:
Film boyunca Fransız soslarından Hint baharatlarına, deniz kestanelerinden doğadan toplanan mantarlara, yerel pazarın tazeliğinden Paris’in gastronomiyle harmanlanan yemeklerine kadar adeta bir yemek şöleninin ortasında buluyorsunuz kendinizi. Alt tarafı bir omlet deyip geçtiğimiz omletin aslında bir aşçının yeteneğini sergileyebileceği harika bir sunuma nasıl dönüştüğünü seyrederken sakın şaşırmayın. Film süresince gördüğünüz her yemeğin tadını adeta damağınızda hissedebilirsiniz, bu da yönetmenin ve oyuncuların başarısı. Tabii bir de seyrettiğiniz bütün yemeklerin tuzu biberi olan romantik aşk başlangıçlarını da atlamamak gerek.
Evde boş vaktinizde veya canınız sıkıldığında keyfile izleyeceğiniz bir film.
Not: Filmi seyretmek istiyorsanız önerim karnınız tok seyredin, izlerken bir şeyler atıştırım diyorsanız da mutfağınızı tamamen tüketmeniz olası.
Aşk Tarifi Fragman
No comments yet... Be the first to leave a reply!