Şu yazıya başlamadan 30 saniye önce sordum kendime. “Napıyorum ulan ben?” Bloga şöyle bir göz gezdirdim. Hım pek iç acıcı değil. Bir kere yazmayınca mutsuz oluyorum. Yani blog yazmak bana görevmiş gibi geliyor. Aslında göre değil ama şuraya yazacak tonlarca şeyim varken neden o güzel popumun üstüne oturup yazamıyorum. O yüzden napıyorum ben diyorum en […]
Okumaya devam et
Yeni yıl yani 2012
Blogunuz varsa ve yeni bir yıla girdiyseniz bu konu hakkında blog yazmadan olmaz. Bir şeyler karalamak adetten midir bilemiyorum ama benim diyecek bir şeylerim var. Öncelik 2011 yılınına kendi açımdan (hatırladığım kadarı ile) bir bakayım bakalım neler olmuş neler bitmiş… Bu sabah 2011′in ilk günlerinde o yeni yıl ile ilgili çok küçük bir yazı yazmışım. […]
Okumaya devam et
Aksiyon tutkunları bu filmi kaçırmasın: Drive
Dün gece öylesine ne yapayım diye düşündükten sonra uzun zamandır evde film izlemedim bir bakanayım neler varmış izlenmemiş derken rastladım Drive‘a. Öncelikle afişine baktım. Afişte direksiyon da bir esas oğlan vardı. “Hımm” dedim. “Sanırım yarışlı bir film.” O an yarışcı bir genç, sevgili var, mafya işlerine karışıyor ve hızlı vurdulu kırdılı bir film bu diye […]
Okumaya devam et
iPhone ve iPad’de dövüş oyunu sevenler için Blood and Glory
iPhone’da ne güzel oynanır diye düşünüp, AppStore’da gezinirken karşıma çıkan ve screenshotları bakıp sonrasında yorumları okuduktan sonra iPhone’uma indirmeye karar verdiğim bir oyundan bahsetmek istiyorum. Öncelikle adam öldürmek, şiddet ve kan gibi oyunların boy gösterdiği oyunları sevmeyen insanlar bu yazıyı daha dikkatli okusunlar derim. Çünkü özenip bu oyunu indirebilirsiniz. Oyunumuzun adı Blood and Glory. İsimi […]
Okumaya devam et